Neden ayakları kapıya yayamaz?

İnsan, iki önemli hayati faaliyet alanını aynı anda birleştirir: biyolojik ve sosyal bölümler. Doğa onu yüksek zeka ve düşünme yeteneği ile ödüllendirdi. Ek olarak, bir kişi dünyayı öğrenme ve yeni bilgileri keşfetme arzusuyla ayırt edilir. Toplumun gelişim süreci ve çeşitli keşifler yakından ilişkilidir.

Meraklı zihni ve merakı sayesinde, kişi aktif olarak bilimi geliştirdi ve yeni keşifler yaptı. Zamanımızda, her gün yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan yeni fikirler ve icatlar vardır. İnsan faaliyetinin her alanında aktif olarak kullanılır ve uygulanır.

Ancak, bir kişinin ilginç sorulara cevap alması her zaman mümkün olmadı. Pek çok bilmece cevapsız kaldı ve bilinmeyen ve anlaşılmaz olaylar mistik olaylar, fantastik yaratıklar tarafından açıklandı ... Şu anda, bilim gizemlerin çoğuna cevaplar ve açıklamalar bulmuş, ancak fantastik olaylar gelenekler biçiminde çeşitli ülkelerde kök salmış ve kabul edecektir.

Makalemizde uyku ile ilgili belirtilerden bahsedeceğiz. Uyurken, bir kişinin ayakları kapıya doğru yatmaması gerektiği düşünülmektedir. Bu geleneğin belli kökleri yoktur, onun için de birkaç açıklaması vardır. Bunların en doğal ve mantıklısı Hıristiyan bakış açısıyla açıklamadır.

Bu versiyona göre, bu gelenek, ölen kişinin ayaklarıyla ileri kapılardan gerçekleştirildiği cenaze töreni ile bağlantılıdır. Bir insanın son yolculuğuna gönderildiği bu durumda, bu yüzden yaşayan insanlar böyle uyumasını önermiyor. Ayrıca, eski zamanlardan beri, insanlar uykuyu gerçek bir ölüm gibi görünen “kısa ölüm” ile karşılaştırmıştır. Uyku sırasında, kötü ruhları ve beden ve zihin için negatif enerji akışını kaçırmamanız tavsiye edilir. Ayaklarınızın önündeki geçiş için uyumaması tavsiye edilir.

ÖNEMLİ: Bu açıklama öncelikle insan algısına ve hoş olmayan bir olay ile uyku sırasındaki konum ilişkisine dayanmaktadır.

Bir başka ilginç bakış açısı, hayata karşı felsefi bir tutum ve gerçeklik algısına dayanan bir açıklamadır. Çin bilgeliğine göre, dünyadaki her şeyin kendi iletişim kanalı ve enerji akışı var. Bu akışlar iç ve dış olarak ayrılmıştır, en iyi yeri seçmek için, enerji alanları arasındaki uyumu bulmanız gerekir.

Bu felsefe yönünden dolayı, binaların ve mezar alanlarının inşası için yerler seçilmiştir. Bu öğretime göre evde, uyanıklık ve dinlenmek, yemek yemek ve su almak için bir yer seçildi. Felsefeye göre, kapı ve pencere enerji penetrasyonunun kaynağıdır. Enerji dalgalarının girişi için kapı görevi görürler ve bu dalgalar her zaman pozitif bir yük taşımamaktadır.

Düzgün dinlenmeyi sağlamak ve sabahları uykulu ve kuvvetli bir şekilde uyanmak için, mobilyaların doğru şekilde yerleştirilmesi ve yatağın, enerji akış çizgileriyle örtüşmeyecek şekilde ayarlanması gerekir. Bir bilgisayar masasını yerine koymak daha iyidir, böylece yeni fikirler her zaman akla gelir ve iş süreci bir zevktir.

ÖNEMLİ: Detaylı bilgiler özel literatürde bulunabilir ve odanızı donatabilirsiniz.

Birçok insan vücudun geceleri yerini merak ediyor. Ayaklarınızla kapıya kadar uyuyamıyorsanız, o zaman kafanızı kapıya yaslamak yerine, bunun organizma için uygun bir çözüm olacağına karar verebilirsiniz. Ancak bu bilinç ve dinlenme için iyi değildir.

Uyumaya gitmenin yasak olduğu kapıya göre (giriş veya iç mekan) gelenek ve batıl inançlar var. Bazı versiyonlara göre, kötü ruhlar sizi incinebilir, felsefi düşünceler ışığında, yaşam enerjisinin baştan yönlendirilmemesi gerekir. Bu endişe, korku hissine yol açabilir ve sabahları kendinizi ağır ve uyuşuk hissedeceksiniz.

ÖNEMLİ: Tüm işaretlere inanıp inanmamak size bağlı. Bilim adamları, taslakları önlemek için evin en uygun sıcaklığı, aydınlatmayı sürdürmesi gerektiğine inanıyor ve özellikle pencere ve kapıların yanında hissediliyor. Dolayısıyla geleneklerde bazı gerçekler var.

Videoyu izle: DEFİNECİ BAKIN NELER BULDU ALAN TARAMA DEFİNE ÇUBUKLARI (Mayıs Ayı 2024).

Yorumunuzu Bırakın